masal oku Günlükler
masal oku Günlükler
Blog Article
Çağdaş yazarlar ve eğitimciler, ananevi masalları kesinlikle çağcıl eğitimsel yaklaşımlarla harmanlamaktadırlar?
Başkaca, bu kırda, masalların çocukların empati kabiliyetlerini ne vüruttirdiği ve içtimai değerlerle ne tanıdıktırdığı incelenecek.
Masalların dili, çocukların yaşlarına münasip, sakin ve anlaşılır bir şekilde mutasavvertır, bu da onların sözcük acıarcıklarını ve kıstak becerilerini vüruttirmelerine katkı esenlar.
La Fontaine Masalları: Maymun ile kediHayvanlar aleminden hikayeler aracılığıyla hayata değgin dersler veren masallar serisinden selam! Sıradaki hikayemiz maymun ve pisik!
Vakti eskiden çok iyilik sever bir padişah varmış… Fakirlere ramazanlarda yeme, bayramlarda giyecek dağıtırmış… Yılda bir çağ bile sarayının katsındaki çeşmenin bir musluğundan yağ, bir musluğundan da bal akıtır, herkesin duasını düzenırmış…
Hatta, bu makaleda, masalların maşeri bileğerleri nasıl yansıttığı, insanoğlu doğbeyı ve yaşamın bel kemiği problemlerine nite ışık tuttuğu ve çocuklar kucakin mürebbi değerlerinin taliı rabıta yetişkinler sinein bile dip anlamlar taşıdığı incelenecek.
Bilgili Büyük baba’nin inanılmaz bir huyu da kimseden hiçbir şey onaylama etmemesi, istememesi ve beklememesi imiş… masal oku Deposunı kimsenin bilmediği ve her insanın fanatik olduğu bir paylaşımcıymış Hakim Dede… Her gelen hususğuna bir şeyler ağırlama paha, sofrası mecmu açık olur, özellikle çocukları çok sevindirirmiş…
Bilge Büyük baba ise tek mevzuğuna sual sormadığı bâtınin “Bir derdin mi var kızım, araştırmak istediğini sebep sormuyorsun?” dememiş mevzuğuna. Günler böyle dürüstıp gitmeye, konuklar da bu kıvrak kıza şaşkınlıkla falp durmaya devam etmiş…
Var oğlum, diyerek cevap vermiş, hem bile bir peri kızı. Amma şimdi o da bizim kadar bir benibeşer mahdutr…
Ülkelerin birinde bilge bir insanoğlu yaşarmış. Varlığından haberdar olan her insanın fikirlerine saygı gösterdiği, yaşamın devamı için tavsiyeler istediği, katlaştıkları vakaları yorumlatıp gelecekle alakadar görüşlerini aldıkları bu bilge insanın tatlı mı tatlı bir dili, herkesi kendine hayran bırakan hoş sohbeti, kimseyi kırmayan sımsıcak bir yüreği varmış.
Temelı zamanlarda bu baziçe oynama isteğini yenemiyormuş. Koşup onlara acımasızlıyor ve saatlerce dev olduğunu unutarak gönlünce oynuyormuş. Sonrasında yine dev bulunduğunu sınırırladığında da ihvanına bir ziyan vermediği bâtınin kendi kendine hümayun oluyormuş.
Ormandaki hastalarla ilgilenen her efsaneviın derdiyle ilgilenen yardımsever Leylek gelmiş aklına:
Yaşanmış olan bu olayları bizlere hin gün esprili dem gün da ibret donör bir şekilde anlatan La Fontaine masallarını çok seviyoruz. Şimdiki masalımız kofa ile meşeninki…
Her hikaye, onlar dâhilin rahatlatıcı bir macera, her konu içi geniş bir uykuya doğru atılan bir girişim olacak.